DEVRİME GÜLÜMSE



Sene 1937,
14 yaşındayım daha…Babam ben 5 yaşındayken Çanakkale harbinde ölmüş. Hayal meyal hatırlıyorum oyunlarımızı… Evvel oyuncak alamazdık bırak oyuncak almayı karnımızı doyuracak paramız yoktu gülüm.  Üç ablam vardı benim ikisi evlenmişti. Anamla ben kaldık bir başımıza… Köy yeri dedi amcam ;kız kısmısının yanı kocasının yanıdır dedi. 14 yaşındayken sözlediler beni bir adamla, bir kere bile yüzünü görmedim rahmetlinin. Bak gülüm şimdiki gençler el ele koyun koyuna gezmediği yer yok bizim zamanımızda nerde göz göze gelmek evlendiğin günün akşamı görürdün bilmezdin kim olduğunu.  Annemin içi yandı beni sözleyince, ne ben istedim nede o. Tek  kızı bendim elinde kalan babam ölünce canını dişine taktı büyüttü bizi.33 yaşındaydı babam öldüğünde genç başına kaldı yapayalnız. Bakma yüzüme evladım zordur cancağzını kaybetmek, zordur hayat yoldaşını kaybetmek. Annem genç yaşında çok çekti o zorluğu. Gitti amcama atalım bizim kızın sözünü dedi. Lafının üstüne laf edemedi amcamın. Ne yaptı ne etti kabul ettirdi anama. Anam, kabul etmek bir  yana zorunda kaldı. Amcam, biz verelim anlaşamazlarsa geri alırız dedi. Evlendirdiler beni evladım 40 gün sözlü kaldım sonra evlendirdiler. Rahmetli de benden farksızdı üvey anası varmış onunda babası desen hastaymış. Üvey kaynanayla uğraşması pek zordu evladım. Çok çektirdi bana kaynanam. Rahmetli askere gidince onlarla bir başıma kaldım. Evde 2 göz oda vardı. Soba yoktu evladım kar çok yağardı. Giderdim sabahtan odunları dizerdim akşamında kaynanam hadi git gari evine derdi. Yollardı beni… Ey gidi ev nerde, samanlık diye ev derdi, ne bir ateş nede başka bir şey,  sıçanların içinde iki çocuğumu bağrıma basıp yatardım.Evvel  kaz lambası vardı,onu yakardım kızanlarım üşümesin diye kaynanam hadi yatın gari der onu da kapatırdı. Çok çektim evladım bu gözler neler gördü bu beden nelere katlandı. Rahmetli askerden geldiğinde kızanlarım 2 yaşına geldi. Askerlik 2 yıldı o zamanlarda. Hatırlıyorum sofradayız bir gün babasına ben giderim artık olmaz böyle dedi öylelikle ayırdık haneleri. Zor zamanlardı be yavrum çok insanla uğraştık çok… Bu zamanlara geldik elde avuçta ne var diyorum torunlara biz varız diyorlar  38 torunum oldu evladım. Biz artık toprağı bekliyoruz yavrum. Toprakta bizi bekliyordur herhal dedi ve acı bir gülüş attı. O gülüş hayata meydan okumanın tek göstergesiydi belki de…
Yüzüne bakıyorum çizgiler dolu yüzünde seneleri sığdırmış o çizgilere, kırgınlıkları sığdırmış, zorlukları,sevinçleri sığdırmış. Bir yüze sığabilecek 96 yaşı sığdırmış. Bakıyorum  ömür dediğin şeyi şurada üç beş  yıla sığdırmaya çalışmışsın diyorum kendime. Hele bir bak ne hayatlar var ne hikayeler var yarayı deşince ne acılar var diyorum. Çıkıyorum kapıdan gülesim bile gelmiyor, bu çağda yaşamanın rahatsızlığı ağırlık demiri gibi çöküyor sırtıma. Haykıramıyorum . Çünkü dinlediğim her insan farklı bir hikaye sunuyor. Bana farklı bir dünya daha ekliyor.  Dünyalar doluyor ruhum. Daha ne dünyalar dolacak diyorum. Gözlerimi kapatıp kaldırıyorum kafamı yukarı bir nefes çekiyorum içime sonra  bir nida geliyor yüreğimin derinliklerinden aynı gökyüzünün altında elbet bir nefesimiz karışmıştır birbirine…

Yorumlar

Popüler Yayınlar