Kedi ve Bidayet

Pencerenin önünde oturuyorum kucağımda boz kedi var. Bu kedide çok arsız canım altı sağda altı solda  on iki tane bıyığı var.Gülme yalnızlıktan saydıklarım sadece kedinin bıyıklarından ibaret değil. Geçen tutmuş bir fare gelmiş evin ortasına bırakmış şımarık. Kızdım kızdım süpürgeyle vurdum arkasından ama yere vurdum kıyamam ben ona korksun diye yaptım. Kıyılır mı benim gülüme  üç yıldan beridir benimle, beni bekleyen bir tek o var. Bir tek o dinliyor gençliğimi geçmişimi. Şöyle tutup ensesinden silkelesen bunu dert dökülür yerlere bildiklerinden değildir o. Neyse canım yaşlandım artık Azrail unuttu seni diyorlar. Bende bekler oldum yolunu ha diyorum bugün yarın gelir. Bak saçıma kına sürdüm ne yapayım kar gibi mi dursaydı. Eskiden bir hala vardı bizim mahallede bize gelince hep saçlarına bakardım pamuk gibiydi saçları derdim mora boyasa nasıl olur acaba öldü gitti rahmetli... Yaşlanmayın,az yaşayın çok yaşayın bu günlerinizi unutmayın derdi. Tam da öyleymiş şimdi hasretim gençliğime söyleyemediğime içimde gizlediğime, nerde acaba belki ölmüştür belki de o da ben gibi bekliyordur son gününü.Bugün da hava pek güzel canım ne güzel kokuyor demi dışarısı hani o ağaç varya resmini çizdiğim yukarı da çayırda ki ağaç karamuk topladığımız yanında şey demiştim sana o zamanlarda önemi büyük benim için diye eeh canım kime anlatıyorum sanki çok hatırlarsın da sen beni bu hale soktun sen!O gün öldüm ben o gün bugündür geri kalan günlerimi içimdeki ölüyle yaşadım. Vakit geliyor ama bakma sinirlendiğime bugün yarın ikimizde ölücez. Heh geldi yine kedi akşam da olmuş çay suyunu koyayım belki gelir yine buraya konuşulacak çok şey var, çünkü söyleyemediğim çok şey var. Yüzüm beyazlamış mı bi bak hele bugün de söylemedim ama bi ağırlık var üzerimde akşam rüyamda rahmetliyi gördüm bi gülüverdi yüzüme acaba almaya mı geldi beni...
ben ölürsem bu kediye iyi bak bu benim yoluma yoldaş oldu. Bak kıvrılıverdi kucağıma yorulmuş o bugün bende yoruldum uzanayım biraz üzerime bir ağırlık çöktü ayaklarımdan kanlar çekiliyor sanki bir hissizlik var sanırsın son üç beş nefes borcum kalmış dünyaya. bu kedide sırnaşık "pist git şurdan hergele seni". Gözlerim seni görüyor sanki 42 yıldan beri nerde kaldın seni ne kadar bekledim ben.Ne o elindeki gül mü gül mü getirdin bana geç kaldın ama kızmıyacam sana azrail başımda bekliyor çünkü bak burda sen mi geldin beni uğurlamaya karamuk  gözlerine yılların yorgunluğu çökmüş.Canım sakın unutma kediyi üzülecek o bana hadi artık oku kulağıma ezanı nihayeti olmasın bidayeti olsun hayatımın. Ne güzel sesin varmış senin son nefesime eşlik etsin biraz daha oku. Bak nasıl birşey biliyo musun boğazım acıyor artık bitiyor hatırlar mısın o ilk gördüğüm anı bana kalsın yada sen hatırlamazsın elimi tut kediyi yanıma koy. Geldin mi meleğim hadi inne lillehi ve ileyhi raci............
Başlangıcı ölüm olmayan hayatın sonu ölüm olur mu hiç?