TAKVİM SORUP HUDUT ÇİZDİRME BANA

İçimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü kar yağmış dağlara bozulmamış ütüsü... Kimin şiiri hatırlar mıyız bilmem ama herkese söylenecek bir şiir değil orası kesin;çünkü ıhlamurların çiçekleri kolay kolay açmaz.Açınca da iki üç gün geçer sonra dökülüverir. O yüzden nazik davranmak lazım çiçeğine,ince ince yaprağından ayırmak sonra onu kavurmayacak güneşte kurutmak,sonra nemsiz bir ortamda kış gelene kadar bekletmek, kış gelincede çaydanlığa annemin yaptığı gibi iki üç limon,iki üç elma dilimi, birde karanfil yapıp sobanın üzerine koymak gerekir. Gelip geçene içecek misin şifadır deyip sormak gerekir.İçenden yüzüne bakıp bir tebessüm edip ellerin dert görmesin cümlesini içten içe beklemek gerekir.Ihlamur tarifinide verdiğimize göre bu tarife neden olan hastalığa dönelim,şifaya dönelim.İnsan insana ya şifadır yada dert tasadır demişti bir büyüğüm. Şu an bir bankta oturdum şifam olan insanları düşünüyorum ,birazda kaç kişi yanında şifasını yada hastalığını gezdiriyor diye düşünüyorum.Havadada garip bir yakıcılık var bügünlerde gözlerim parçalanacak gibi acıyor.Şifasızlıktan mıdır bilmem bugün çiçek kokusu gelmedi. Tamam tamam hergün çiçekten bahsedecek değiliz.Garip garip şeyler geliyor insanın aklına,insanı seyredince acaba elleri soğuk olan kaç kişi var bu geçenler içinden diyorum,affedemeyen kaç kişi var acaba, çünkü affedemeyen eller soğuk olur. İçinden, şifası sandığı hastalığını atamayanlar üşür. Şimdi diyorum hanımlar beyler var mı elleri soğuk olan diye bağırsam mı?Gelin şuraya bir fincan ıhlamur ikram edeyim diye seslensem mi?Ama dur  ice chocalate mocha varken kim gelecek gariban Anadolu ıhlamuruna.Yinede ben sorayım hanımlar beyler var mısınız bir fincan ıhlamura ?Var mısınızaffedemediklerinizin  şifasını bulmaya?Var mısınız ellerimizi ısıtmaya?