DEVRİK GÜVERCİN

Bugün ne olmak istiyorum diye düşünerekten tekrardan acemi yazı yolculuğuma başladım. Aslında hafta boyunca yürürken otururken düşünürken birçok farklı nesne ve insan yerine koydum kendimi.Hissiyata bürünmek dünyalarının içine girmek gerçekten zorluyor.Olmadığın bir nesnesin ,olmadığın bir insansın,olmadığın bir düşüncesin. Baksana yerler hep ön yargı kırıkları dikkat et de ayağını kesmesinler çocuğum...Bugün meydanda bir güvercin olmaya karar verdim. biz bir grubuz aslında balıkesirin meydanlarında kanat çırpan bir orduyuz. Ne geliyor güvercin deyince aklına söyle bakalım çocuk.
Ne mi geliyor minareler geliyor camiler geliyor çocukluğum geliyor ekin kokusu geliyor birde en güzelinden ne geliyor biliyor musun komşu annemin bahçedeki güllerinin kokusu geliyor gül kokusu nasıl anlatsam kızıl hava geliyor daha başka çan sesleri geliyor çobandan gelen ineklerin çan sesi birazdan annem açacak pencereyi meydanı inletecek oyunun en güzel yerinde köyde benim adım yankılanacak hadi eve gel diye bende ayaklarım geri gide gide ama koşa koşa eve gidicem belki babam kasabadan gelirken halley almıştır diye eli boş dönmez çünkü... Bir bakıveriyorum şu an güvercinin dışında her şey olmuşum.Aslında ben kahverengi alacalı bir güvercinim ayaklarıma halka geçirmişler süs olsun diye kaçtım kurtuldum o kafesten ama ayaklarımdaki halkalardan kurtulamıyorum . Bir camiye sığındım böyle başladı bizim kır orduyla hayatımız. Meydandan insanlar geçiyor korkutmaya mı çalışıyorlar meraktan mıdır bilinmez ama üzerimize üzerimize koşup kollarını savuruyorlar.Bizde  korkmuyoruz artık bu beden sürekli uçacak mı canım ara sıra pıtı pıtı dolaşıyoruz. camileri mi soruyorsunuz camiler bizim evimiz camiler cümle alemin evi.bu meydandan bu camilerden çok insan geçiyor hepsinin yüreğinde farklı bir acı hepsinin zihninde farklı bir meşguliyet. Öyle ya her gözün bakışı farklı. Biri geldi geçen banka oturmuş dik dik bakıyor bize doğru yanında dolaşıyorum bende gözünün kenarından montunun üzerine doğru bir damla yaş aktı yorulmuş belli ama olan bitenden haberi yok gibi duruyor.saç sakal birbirine karışmış delikanlı bir çocuğa benziyor. Kim bilir hangi kızın ardından üzülüyor şimdi demekten alıkoyuyorum kendimi çünkü bu üzüntü bir faniye değil besbelli. Bunun derdi büyük en iyisimi zıplayayım şunun yanına doğru dedim ürktü biraz ama anlaşılan korkmuyor kır ordudan şöyle bi yaklaştım yanına ,herhalde yem istediğimi düşünecek ki çantasını kurcalamaya başladı.Garip ama bana baktı ve anlatmaya başladı derdini çaresizmiş aklı karışıkmış boşluktaymış buraya niye mi gelmiş belkide hesap sormayadır.İçi daralmış belli çok sorgulamadım onun buraya gelmesine vesile olan yaratıcı elbet bir neden koymuştur önüne dedim.Elbet bu anlamsızlık içindeki arayış son bulacaktır dedim.Kenardan kenardan yürüdüm arkama bakmadım bakamadım.Herhal bizim güvercinliğimizde bu kadar oluyormuş:)

Yorumlar

Popüler Yayınlar