Zarif adam gibi...
Acz misali bazı şeyleri anlatamazsın buzlara dağlara insanlara bir dünya oluşturursun kendine dışarıya adımını atamazsın.Beklesinler ki çıksın o dünyadan çıkamazsın. Gelirler geçip giderler yanından merak ederler dünyanı şöyle bir kafasını uzatır insanoğlu bakar buda neymiş canım der kurcalar gerekirse mahveder sonra gider. Geriye kalanlarla ayakta tutmaya çalışırsın.İsmet Özel’in Münacat şiirini okudun mu hiç. İmkanım olsaydı içime yazardım o şiiri imkanım olsaydı hatta ben o şiir olurdum.İçimde kalan gençlik ölümünün cenazesiyle uğraşıyorum.Bir düşü düşlere dalmaksızın bulutu açmadan buluta içtekini biçiminde bir hayat sürdüm uzun süre tekrardan bitti dediğimde bir başlangıç oldu.Artık ne vadiler kaldı içimde ne dağ tepe.Ben bir güvercinim rüzgar güllü şehirde.Bu şehir bana kanadım kırıkken uçmayı öğretti biliyor musun?Bu şehirde çok uçtum ben fakat artık rüzgar sadece toz toprak getirmiyor bir çiçek kokusuda geliyor artık.İsmini bilmem ben o çiçeğin ama dünyanın öbür ucundada olsa var olduğunu bilirim bu diyarda.Yok canım ne anlarsan edebiyat yapmıyorum fikrim zikrime dökülüyor. Her şey karmakarışık...
Bir dönüm noktası ama belkide hiçbir şey dönmeyecek.Buzullar erimeyecek dağlar yükselecek belkide. Güvercin dağın altında can verecek belkide.İzliyorum son kez izliyorum çaresizlik değil bu hayatta her şeye ulaşamazsın kaybolursun kahrolursun ama olmayınca olmaz demi. O yüzden acın memleket olsun.Ben severim memlekette acısı babasından olanları severim -acz- gibi olanları severim hayattaki en dayanıklı direğin altında kalmıştır onların yürekleri kurtarıcı sandıkları o direğin altında, onların yüreği zayıf değildir aksine gizlidir,dünyadır çok kişiyi sığdırırlar içine ama memleketin acısını sığdıramazlar kızmayın hor görmeyin onları. Şiir bulun kendinize.O yüzden bir parçasını bırakıyorum içimden beni bana anlatan bu şiirden:
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.(İ.Ö)
Bir dönüm noktası ama belkide hiçbir şey dönmeyecek.Buzullar erimeyecek dağlar yükselecek belkide. Güvercin dağın altında can verecek belkide.İzliyorum son kez izliyorum çaresizlik değil bu hayatta her şeye ulaşamazsın kaybolursun kahrolursun ama olmayınca olmaz demi. O yüzden acın memleket olsun.Ben severim memlekette acısı babasından olanları severim -acz- gibi olanları severim hayattaki en dayanıklı direğin altında kalmıştır onların yürekleri kurtarıcı sandıkları o direğin altında, onların yüreği zayıf değildir aksine gizlidir,dünyadır çok kişiyi sığdırırlar içine ama memleketin acısını sığdıramazlar kızmayın hor görmeyin onları. Şiir bulun kendinize.O yüzden bir parçasını bırakıyorum içimden beni bana anlatan bu şiirden:
Bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret,gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher.(İ.Ö)
Yorumlar
Yorum Gönder