KARLI BİR GECE VAKTİ DOSTU UYANDIRMAK
İnsan kendine karşı koyabildiği derecede insandır. Bir uçuruma giderdi insan,atlamakta atlamamakta onun elindeydi. Bir çeşit insan atlar ölmeyi dilerdi,bir çeşit insan korkardı ölmekten,bir çeşit insanda kendini ölümün kollarına bırakırdı. Neydi ki tüm bunların derdi,yaşamak suçunu kim yıktı bu insanların üstüne?Buz gibi bir soğuk vardı köylerin sokaklarında,lambalarda ışıklar,gözler pencerede olurdu, akşamları evin içi kasvetli toprak kokusu,koltukların altından gelen kış soğuğu ;sanırsın kar çatı olmadan direk evin içine yağıyordu. Hoş karda vaz geçmişti insanları üşütmekten,nereye kadar sürer ki derdi hep. Sonra bir adam çıktı,geldi kahvahanenin ötelerinden tütün dumanı ceketin kumaşının ipliklerine kadar işlemişti. Ağır katranımsı bir koku,hiç mi düşünmedin bey amca çoluğu çocuğu demek geliyordu içimden. Şu ceketini ver bir kere yıkayalımda sende kurtul toplumda kurtulsun bu dertlerden demek geliyordu. Sonra birde kedi çıktı çatıdan,atladı koşa koşa imamın evin o tarafa doğru koştu. Ne ses vardı nede seda. Gençler toplanmış çınar ağacının altına kıkırdak kıkırdak konuşuyorlardı. Sanırsın dünyanın eğlencesini onlar yaşıyor,hayat bu kadar mutlu olmaya değer mi be evladım diye geçiyordu annelerin içinden. Sonra evdeki nene diyordu ki olsun kızım olsun genç onlar daha. Bunlara genç diye diye ne hale geldi diyordu baba sinirli sinirli. Belli ki yine kızgınlığı vardı birşeye,oğlan yine boş işler peşinde koşturuyordu belli. Böyle bir hayat sürdüler baba ölünceye kadar değeri ölünce anlaşıldı. Değerlerin vazgeçilince anlaşıldığı ülkede onunkide ölünce anlaşıldı.Şimdi hikaye başka bir eve geçti oradada uzunca bir yoldayım dedi kız sonundaki uçurumdan atlayacağım uzunca bir yolda sonuna kadar gitti ve atlamayı tercih etti sonra öldü. Hikaye bitti...
Yorumlar
Yorum Gönder