Sitare bilseydi güllerin kokusunu böyle mi olurdu?

Bırakıp gidemedim ne kedileri ne oyuncakları ne anıları nede anne babamı... Esiri oldum lakin bırakıp gidemedim, elim yüzüm şaşkın kalakaldım ama bırakıp gidemedim. Şimdi kasvet kokan bir mağarada gelişmeyi bekliyorum ruhlar arsında, söylesene bana bu dünya neyin nesi ne bu insanların adaletsizliği, ellerinde taş sopa olan bu çocuklar neyin nesi?
Dilinden küfürler savrulan bu adamlar kim? Kim bu ağlayan kadınlar? Kim bu zalimler? Söylesene bana kim yaptı bunu sana insanoğlu?
Kimse kimsenin niye gözlerinin içine bakamıyor bakabilseydiniz yapabilir miydiniz değil mi?
Ne vedalarınızı nede can alışlarınızı? İnsan insanın gözünün içine bakabilseydi bir bakabilseydi dünya dünya mı olurdu? Şimdi bakmayın sokakta çocuklar olduğuna şimdi bakmayın zengin olanın mutlu olduğuna? Şimdi şuna bakın kim kimi can kulağı ile dinliyor kim kimden ne istiyor? Kimler ağlıyor kimler gülüyor kimler gül yetiştiriyor, kimler Sitare, kimler ayakta kimler yere çakılmış?
Ben bir gülüm Sitare sokağında ne adam bunun farkında nede Sitare... Nazım Hikmet'e selamlar...Çölde bir geyik misali uçurtmaları kovalarken ayakları kanayan bu çocukların hali. Ama bu çocuklar uçurtmayı değil çareyi kovalıyorlar sonra biz diyoruz ki bu çocuklara haydi resim çizelim haydi oyun oynayalım. Unutma arkadaşım bazı çocuklarla oyun oynanmaz.Bazı çocukların sancılarına oyun iyi gelmez. Sancılara belkide bir bakış belkide  bir göz iyi gelir belkide bir müzik...

https://www.youtube.com/watch?v=dFYLx5cE2ek-BELKİDE BU MÜZİK...

Yorumlar

Popüler Yayınlar