CİLVELOY

Naif yüreğine taş mı geldi? Hey gidi unutursun Mihribanım demiş. Oğlun olur kızın olur unutursun Mihribanım.Karanlık sabahın bahar akşamlarında çekirge sesleri gelir dinleyen insanların kulaklarına. Bu kedi benim dersin bu kedi benim can dostum. Sevgi sözcüğünü iliklerime kadar hissettiren işte bu kedi dersin. Anlayan çıkar mı bilmem. Ama çıkarsa öp başına koy o insanı kimseye zarar gelmez ondan. Turuncu toprağa bastın mı beyaz ayakkabıyla mahvolur gider o ayakkabı yıkarsın düzelir. Nefes alındığı sürece telafiler her zaman vardır.Sonra kantaronlar toplamaya başlarsın deve dikenlerinin arasından. Bu çiçeğin bir ölüme faydası yokmuş derler. Çuval çuval topladığımız erikleride es geçmeyelim. Birileri bu söylediklerimi elbet hatırlar. Rüzgar köyden bir parfüm getirmiş. Şu zamane parfümlerinin kokusu bir kaç gün kalıyor diyorlar. Bizim köyün kokusu insanın üstüne sinince ömrü billah kalır. Lakin başka köylerde güzeldir elbet içinde çocukluğu barındıranlar özellikle. Kütür kütür erikler danacı bakkalları kırmızı montlu kız çocukları. Zil çalar biz koşa koşa bahçeye çitlembik toplamaya bide yıkadın mı avuçlar simsiyah. Ah beni usandırdığınız günler geri gelin dayanılmaz oluyor bu yirmililer.Ne erken diyebiliyorsun nede geç yaşlandık mı bilmem. Ne bu tantana ne bu lüküz. Bir gaz lambam olsaydı yakardım dünyayı.Ama olmadı.Şimdi muhtemelen bir sabaha uyanırım çimenler buz tutmuş olur kediler avluya gelmiş olur ıhlamur çiçek açmış olur bende yaşlanmış olurum. Nede olsa ömür dediğin bir Cilveloy ben ise nanayda.