KAYBETTİK
Tam iki sokak ilerimde pembe boyalı bir evin teras katında sabaha karşı on altı yaşında bir genç kız hayatına son verdi. Bir can gidince gökyüzünün bunu anlar gibi bir hali olur genelde. Dışarıya çıktım havada bir kasvet, az yürüdüm caddede ,kahvehaneye yakın bir kaldırımda amcanın biri bağırıyor karşıda ki diğer adama Olukmanlı bilmem kimin kızı sabah asmış kendini... Kanım donuyor sanki, bir hayatın son bulduğunu söylemek,idrak etmek hemde bu şekilde berbat bir durum. Nerdeydiniz demekten alıkoyamıyorum kendimi o evlat o ipe gidene kadar nerdeydiniz? Çünkü biliyorum oraya gidene kadar kim bilir içinden kaç yardım çığlığı atmıştır kim bilir kaç kez yakarmıştır da sesini duyan olmamıştır. Teker teker kimseyi suçlamıyorum çünkü bu herkesin üstüne alınması gereken bir şey bu ortak bir suç. Bu toprakta yaşayan pırıl pırıl çocukları neden yaşatamıyoruz? Neden vadesi gelmiştir deyip kapatıyoruz? Yaratıcının asla yapma dediği bir şeyi yapıyor bu insan kendine, nasıl buna susuyoruz? Nasıl normal görüyoruz o bedenin kendini yok etmesini bir tabuta koyup toprağın altına koymayı nasıl normal diyebiliyoruz. Tam da şunu diyorum bu noktada iki gün önce ilk öğretmenlik deneyimi heyecanıyla o sokaktan geçtim yeni canlara umut olmanın verdiği heyecanla meğer umudu son bulan bir insanın evinin yanından geçmişim ve o saniyelerde o yaşıyordu. Şimdi tekrar gidiyorum lakin o can artık yok. Ben üzülüyorum üstüne basa basa söylüyorum çünkü bu nokta önemli bir hareket bir tavır bir davranış onu o karardan vazgeçirebilirdi ama yapamadık. Biz yapamadık biz,herkes yapamadı.Şimdi bu semtte insanlar başını yastığa rahat bir şekilde koyup uyuyorlar. Kalkın bugün burada insanlığımızı kaybettik diye bağırasım geliyor. Keşke diyorum keşke bir noktada denk gelseydik. Keşke ızdırabını duyabilseydik.
Yorumlar
Yorum Gönder