MEDENİYET YORGUNU

 Sadece yola çıkmak istedim. Fikrim olmadan bir yolda ne kadar yürüyebilirim?Yürürüm yürümesinede ya aşık olursam. Böyle dediğime bakmayın bu kelime anladığınız anlamda değil. Anlamı göreceli demek istediğim; yani kelimeye yüklediğiniz anlama bağlı olarak değişir. Bilmişlik yaptım yine değil mi?Belki siz öyle bile anlamadınız.Olsun zaman zaman kendimi ifade etmeye çalışırken anlamsızlık bataklığına düştüğüm çok olur.Uzatmayayım. Şimdi size bir metafor yapmaya çalışacağım.Vakıf olursanız belki işinize yarayabilir.İnsan denen meçhul ucu sonu belli olmayan bir alemdir.Katmanlardan oluşur. Şöyle anlatayım:Ihlara Vadisine hiç gittiniz mi bilmem.Aksarayda bulunuyor gitmediysenizde ben bir resmini bırakayım oradan bakabilirsiniz. Resme baktığınızda iki tane kocaman katman arasından geçen bir akarsu görürsünüz,bu iki katmanın dokusuna baktığınızda üçgenimsi ve sert buzulları andıran bir aşınım yapısı vardır. Bu aşınım nasıl olmuş peki? Su sayesinde evet yıllar yıllar önce en üst seviyede olan su aşındırarak toprağı ikiye bölüyor. Yaradanın eseri işte şu kadar su makas gibi nasıl kesiyor toprağı deyip hayran hayran bakıyorsunuz. Daha dikkatli baktığınızda akarsu ile toprağın en üst seviyesi arasındaki o katmanları görürsünüz. İşte insan böyledir bu katmanlar gibi içinde ayrı ayrı katlar vardır. Zamanla kendi derinliklerine indikçe diğer katmanların farkına varır. Yani keşfe değer demi. Peki bu metaforda vadiyi aşındıran akarsu ne anlama gelir? O da şöyle: yaşadığız andır, insan her an değişime uğrar yaşadıkları onu değiştirir 1 sn öncesinden farkı nedir? Hiç bir fark yokmuş gibi düşünebilirsiniz ama bir saniyede size verilmiş ömürden bir nefes daha tüketirsiniz. Bu bile bir değişimdir.Siz başınıza bir felaket geldi sanırsınız o felaket sizin insani katlarınızdan birine yükselişinizin anahtarı olur. Vadideki akarsu alt katı aşındırmasa yanlara aşındırma yapmak zorunda kalacak buda bulunduğu katmanda kalacağı anlamına gelir.Yaşadığınız anın çeşitlenmesini mi istersiniz yoksa yeni bir an yaşamak mı? Yani içinde bulunduğunuz ve sizi kötü anlamda etkileyen sorun üzerine saatlerce enerjinizi harcamak mı yoksa bu sorunu bir anahtar olarak görüp size ferahlık verecek kata ulaşmak mı? Fikirsiz yola çıkılmaz mı yoksa fikir yolda mı bulunur?Kişiye göre değişebilir. Yazıyı son olarak çok sevdiğim bir yazarın şu sözüyle bitirmek isterim. Özellikle yükseldiğiniz kattan bir alt kata indiğinizde kendinize karşı söyleyebileceğiniz bir söz bu: Sen bensin ama ben artık sadece sen değilim.