GECE YARISI BİR MUHABBET

 

Bugün zor şeylerden bahsedelim istiyorum. Öncelikle merhaba nasılsın? İyi olmanı umuyorum ama iyi günler nadir oluyor insanın hayatında. Sabah kalktığında az buçuk anlayabiliyorsun;O günün nasıl geçeceğini. Neyse bu kadar emin konuşmayayım sonuçta bundan iki gün önce mutlu uyanmıştım ama bin katı mutsuz uyumuştum. Sanırım mevsimlerde etkili bu ruh halinde. Hangi mevsimde doğduysan o mevsimin karakterini barındırırsın diye bir düşüncem vardı eskiden. Sonbaharda doğdum ve ben bir sonbaharım. Hüzünlerin bekçisi peki sen hangi mevsimde doğdun? Sende barındırıyor musun doğduğun mevsimin özelliklerini? Konuyu uzattım dur bi dakika nasıl bir başlangıç yapmıştık?Akşam üzeri buraya gelmemin sebebi neydi? Belki de birilerinin muhabbete ihtiyacı vardır. Ne kadar zor yaşarsak o kadar zor atlatıyoruz olanları.Sence de öyle mi? Bugün Reshad Strik’in bir belgeselini izledim TRT belgesel,en sevdiğim kanal belki de televizyonda izlenebilir tek kanaldır . Neyse isimler konusunda sıkıntılıyımdır belgeselin ismini hatırlayamadım. Çad da bir kabileden bahsediyordu. Geleneksel bir tören olan kralın taç giyme törenini,program da sembolik olarak yaptılar. Kral tacını devrederken yeni krala şöyle bir cümle kurdu: bir gün üç bölümden oluşur sabah,öğle ve akşam; insan ömrü de böyledir üç bölümden oluşur doğum yaşam ve ölüm. Aslından derin bir söz. Demek oluyor ki her gün bir ömür. Ve bizim bugün bir günümüz daha bitmek üzere. Bugün ne yaptın peki? Ben yazmayı düşündüm,kendimi düşündüm şu sıralar kendimle başım dertte. Fark ettim de bugün dünden farklı olarak odamdaki çiçek yaprak açmış,bahçedeki kedinin bebekleri olacak ve muhabbet kuşları çok sevimli hayvanlar. Birde bazı müzikler çok güzel. İstersen sana bir tanesini önereyim "Sedat Anar- İnsan". Müzik başlıyor ve ben o ince nağmelerin büyüsüne kapılıyorum. Bir kere daha aciz bir kul olduğumu hissediyorum. İçimizdeki hasretin faniye değil ebediyete olduğunu düşünüyorum. İnceden inceden sözler başlıyor ve gözümdeki perde açılıyor. İşte diyorum tam şu anda her şeyi unutmalıyım hırslarımı, kabullenemediklerimi, ulaşamadım diye üstelediklerimi, mahvettiklerimi ve daha nicelerini. Çünkü ben bir insanım. Bir müzik insanı ancak bu kadar güzel anlatabilir. Birde şiir var ondan da bahsetmeliyim sana Yavuz Bülent Bakiler "Şaşırdım Kaldım İşte". Ne muhteşem bir şiir. Öldür bendeki beni dirilt sonra kendinle. Hassas cümleler bunlar. Şiir yazmak ayrıca bir hassasiyet gerektirir.  Sevmeyi gerektirir bunun yanı sıra belli bir acıyı gerektirir. Ve toparlanmayı gerektirir. Bunu demişken her defasında asıl bahsedeceğim konunun dışına çıkıyorum bu yazılarda. Belki oda bir kaçıştır. Sözde zor olandan bahsedecektim .Ama anlamalısın çünkü bahsetmesi zor.En iyisi mi ben ufaktan gideyim.Sana bana dünyadaki bütün insanlara,çiçeklere,böceklere her birine iyi geceler.

Yorumlar

Popüler Yayınlar