RÜYA
Bir Ağustos akşamıydı
Seninle gözleri deniz gibi bakan çocuklar gördük
Ruhuna ulaşmaya çalıştık
Lolipop şekerlerinin paketlerini bahçeye attılar
Oysa toprağın hali nicedir beterden beterdi,
İlerleyen saatlerde kelimelerin anlamlarını tartıştık
Acizlik dedim…
Sen acizliği toplumun kalıplaşmış ifadelerine sığdırdın
Ben ise kul olmanın ilk adımına
Birbirimizden bu kadar farklıydık
Sen demirden bir kaşık bense camdan bir bardak
Kırılmak fiili bana yansırdı bu varoluşta
Beni şaşırtan ekollerdi
Asla bilmez dediğim şeylerin çilesini çektim insanlardan
Bildiklerini,şaşkınlıklar içerisinde izleyip kaldım
Sonra toprak kokulu çocuklar geldi yanımıza
Onlar daha bir acımasızdı
Sana baktım içimden bir zehir fışkırdı
O anda tüm hastalıkları attım kendimden
Yüzüne dokundum ve sondu aslında
Şimdi başka türlü zehirlenmiştim
Kimdin?
Neden oradaydın?
Ne yapıyordun?
Yeniden doğdum o anda
Kendimi aldım ve yola koyuldum
Kervanları izledim, çöllerde gezdim
Hiç bir his bana insan olmayı öğretmedi bu kadar
İdealar alemindeki sofistike bir evde
İki kişiydik ve sevmeyi öğreniyorduk
Derken rüyadan uyandım
Kalktım elimi yüzümü yıkadım
Ve devam ettim
Sen ise sadece bir rüyadan ibarettin…
Yorumlar
Yorum Gönder