YOK EDEMEMEK

 Her katil bir gün mutlaka cinayet mahaline geri döner diye bir önerme vardır. Hayatımızda kaç insanı öldürdük bunu biliyor muyuz? Kaç defa geçtik o mahallerden?Ve kaç defa öldük burası çok önemli. Bizi yok etmeye çalışan insanlara inat kaç defa dirilmeye çalıştık. Kendini bilmezler dediğimiz bu topluluğa kaç defa denk geldik? Kaç defa suçlandık kaç defa kendimizi suçlu hissettik? Kaç defa ölmeyi istedik? Ama her defasında bir sebep bulduk hayata tutunacak? Bu hayat bizi kaç noktada uçuruma sürükledi? Kaç defa öğrendik bir insanın gönlünü kırmadan düzgün bir şekilde veda etmeyi? Bu bir cesarettir bu bir terbiyedir ve ahlaktır. İnsan kendini bilmek istiyorsa ettiği vedaların kalitesine bir bakmalı. Yarım bırakmamayı dikkate almalı. Lakin korkaklık etmemeli. Nedir mi korkaklık. Korkaklık: bir insana konuşma fırsatı vermemektir söylenenlere kendini kapatmaktır. Cesaret edememektir. Sorumluluk alamamaktır. Bir insana engel olmak onu engellemek susmasını sağlamaktır. Ve biz ne kadar gözlerimizi kapatsakta en yakınımızdadır bu insanlar kimi zaman omzumuzda kimi zaman dizlerimizde. Hiç bir insanın kötü olacağına inanmam fıtrat gereği kötülük vasfı sadece hırslarına yenik düşen insanların belli davranış kalıplarıdır. Her insan özünde iyidir zannımca. Sadece insan olmayı beceremediği anlar vardır zaman zaman.Lakin hayat kısa bugün varız yarın yokuz yaşattığımızı yaşarız. Bunun uğruna birinden giderken düşünüp gitmeliyiz gönlünü almalı helallik istemeli hoş bir şekilde kibarca son vermeliyiz serüvene. Yarın ölüm haberini aldığında bir insanın gönlünü düzeltmeye fırsatımız olmaz. Ve bu yük hayatımız boyunca peşimizi bırakmaz. Bu yükle yaşamaktansa bir telefon kadar uzağımızda olan o insana ulaşmanın tam sırası ne kaybederiz ki? Alt tarafı insafsızlığına maruz kalırız en kötüsü oda onun tavrı düşüncesi der kapatırız konuyu. Hayat kısa yaşamasını bilmek lazım. İyi geceler.