Sevgi bağları

 Yaş ilerledikçe yaşamak zorlaşıyor. Her insan gibi bizde her geçen gün hayat kitabımızın sayfalarını aşılması güç zorluklar ekliyoruz. Bu zorlukları ifade edecek kelimeler bulamıyoruz. O yüzden şiirlere,şarkılara,romanlara,maddelere ya da insanlara başvuruyoruz. Yükler taşınamaz noktaya geldiğinde dizlerimizin üstüne çöküp yakarıyoruz. Yalvarıyoruz. Bu noktada teslimiyet başlıyor. Benim gücüm buna yetmedi diyoruz. Ve hakkımız olan sabrı selameti alıyoruz. Biriktirdiklerimiz gözyaşı veya kelime olarak bizlere dönebiliyor. Sözüm ona çok değer verdiğim bir insana bana bilmediğim bir şey söyler misiniz diye bir soru sormuştum. Oda şöyle bir şey anlattı: Yaratıcı insan bedeninin bazı noktalarına sevgi bağları koymuştur. Bunlar sırt ve ellerdir demişti. O yüzden sarıldığımızda veya el ele tutuştuğumuzda iki insan arasında bu bağlar arası iletişim başlar demişti. Ne kadar hassas yaratılmışız değil mi? Ne kadar ince ve hikmetli bir yaratılış. İnsan olmanın meşakkatinin yanında muhteşem bir yanı da var. Elbette ki alemde yaratılan tüm varlıkların kendine özgü şükür sebepleri vardır. Ama insan olmanın  şükrü daha fazladır diye düşünüyorum. Düşünebilmek,hissedebilmek,ifade edebilmek,gülebilmek,ağlayabilmek,anlayabilmek. Hepsi birbirinden farklı hassasiyette eylemler. Saymakla bitmeyecek faziletler. Ee bize de şükretmek kalıyor öyleyse. 

 https://www.youtube.com/watch?v=5_AQt_AAvdI

Yorumlar

Popüler Yayınlar