SANCI

 İnsan, hayatında bir kayıp yaşadığı zaman ansızın büyüyor. Çok değerli bir arkadaşım şu cümleyi kurmuştu: Sevdiği insanın ölümüyle sınanmayan birisi, ben dindarım demesin. İlk duyduğumda radikal bir cümle olarak değerlendirmiştim,lakin düşündüğümde hayatımda ki en önemli insanın kaybını yaşadığım anda bir süreliğine dinden uzaklaştığım aklıma geldi. Elimde olan bir sebeple değil, sadece darılmıştım. Yaratıcıya darılıp, neden bu benim başıma geldi, neden onu benden aldın diye çocuk gibi ağlamıştım. Bir gün masada otururken önümden bir karınca geçti.Karıncaya bakıp şunu dediğimi hatırlıyorum:Onun bile yaşamı sürdürmeye yarayan bir canı var,babamın neden canı yok. İnsana bir karıncanın canı olması durumu ağır gelebiliyor. Bir sürelik dargınlığım,yaşamın nihai sonucunun ölüm olduğu farkındalığına vardığım an,bir barışıklığa döndü. Hatta o gün o gerçeğin idrakine o kadar iyi vardım ki; ben de ölsem hiç garip olmazdı dedim. Aslında sevdiğimiz bir insanı toprağa verdiğimiz zaman onunla birlikte bizi oluşturan bir parçayı da toprağa vermiş oluyoruz. Çocuksu bir yön çıkıyor ruhumuzdan,yerine terbiyeden geçmiş bir yön geliyor. Suskunlaşıyoruz. İsmet Özel acı çekmek ruhun fiyakasıdır diyor. Melankoliyle karıştırmayalım. Acı çekmemiş bir ruh, olgunlaşmamış bir ruha tekabül ediyor. İlla da acı çekin manasında değil bu. Acıyı kabul etmek, ağırlamak, ondan kaçmamak,mesele bundan ibaret. Gülüşler, neşeler bu durumlar içerisinde hep zıddını barındırıyor. İnsan duygusal manada ne kadar yükselebilirse içinde zıddını barındırdığı duygunun potansiyeli de o oranda yükseliyor. Yani acısı en fazla olanlar en güzel gülenlerdir hipotezi ortaya çıkıyor. Bugün arkadaşıma Atsız’ın Geri Gelen Mektup şiirinin hikayesinden bahsettim. O da yazık ya adama üzüldüm bari mektubu okusaydı kadın o kadar yazmış dedi. Ne kadar acı bir durum dedi. Aşkını itiraf etmek için bir şiir yazıyor Atsız,okuluna yeni atanan bir öğretmene, kadın şiiri geri gönderiyor. Ve adı Geri Gelen Mektup oluyor şiirin. Okuduğunuzda diyorsunuz ki bu kadar kaliteli bir şiir nasıl yazılır. O kaliteli şiirin malzemesi bir kalp sancısı. Yine aynı noktaya geliyoruz. Acı sağlam bir şiirin kaynağı…Veya mutluluk,Bahattin Karakoç’un Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman şiiri. Şiiri okuduğunuzda burnunuza Ihlamur kokusu geliyor sarımtırak bir hava ve o güzel esinti. Size o anı yaşatıyor bunun sebebi ise duygular… O kadar  yoğun bir şekilde hakimlermiş ki şaire,okuduğumuzda bile hissediyoruz. Son olarak şu günlerde halimi anlatan bir şiirden bahsetmek istiyorum. Kanka Kirlenmiş Evrak, mükemmel bir şiir. Özellikle bir bölümü  var ki her okuduğumda takdir ediyorum şairi. Onu yazıyorum ve görüşmek dileğiyle diyorum.

“Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında 

Öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan 

Saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda

Acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman 

Acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim

Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın

Başından başlayabilirim.”